|
|
|
| DUYURULAR | |
|
|
|
|
|
|
|
|
TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİ
TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİ
Şu an üzerinde yaşadığımız çoğrafya da bizden daha önce yaşamış insan toplulukların ,farklı kültürlerin ,farklı yaşantıların her türlü Kültür emanetlerini önce korumak daha sonra da sadece ait olduğumuz topluma değil Dünya toplumlarına göstermek Tarih Turizminin konusudur.
Tarihi ve kültürel geçmişleri ile çeşitli kültür aktörlerini bir arada bulunduran dinamik yapılarıyla zengin olan Ülkemizi Dünya ülkelerine tanıtmak, onları bilgilendirmek, onları bu zenginliğe dahil etmek gelişmiş bir ülke sorumluluğudur. Dahil olan ülkelerin çokluğu , ziyaretçilerin niteliği ,ilgi zenginliği ülkemizde kalma sürecini uzatarak Türkiye bütçe gelirleri kaleminin en önemlisini Tarih Turizmi ile sağlıyabiliriz.
Ülkemiz Tarih Turizmin zengin ürünlerine sahiptir. Antik yerleşim yerleri, camiler, kiliseler, hanlar, hamamlar, türbeler, su kemerleri, köprüler, kervansaraylar gibi örnekler ile arkeolojik eserler, tarihi ören yerlerinin çokluğu ve özelliği üzerinde yaşadığımız Ülke zenginliğinin sadece bir parçasıdır. Dünyanın en eski medeniyetleri bizim ülkemizdedir.
ÖRNEK 1 : Şanlıurfa'da 12 bin yıllık geçmişiyle "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe tarihte bilinen en eski yerleşim yeridir.
RESİM 1:ŞANLI URFA GÖBEKLİTEPE
Anadolu yarımadası Dünyanın en eski , en büyük , en esrarlı, ve ilgi çekici kültür ve tarihsel zenginliklerin yaşadığı bir coğrafyadır. Göbeklitepe ülkemiz zenginliklerinden sadece biri fakat en önemlisidir. Daha keşfedilmesi,,gün yüzüne çıkarılması gereken eserler sayılamayacak kadar çoktur. Bizim görevimiz bu eserleri gün yüzüne çıkarmak, tanıtmak, sergilemek ,en modern müzeler ile diğer ülkelerin de görmesini sağlamak olmalıdır.
RESİM 2 GÖBEKLİTEPE
Şu an bile sadece Göbeklitepe ‘yi görmeye gelen insan sayısı 7 ayda 2 milyon 700 bini geçmiştir. Eğer sadece Göbeklitepe’yi bile layıkıyla Dünya’ya tanıtsak Tarih Turizmi konusunda çok ileri gidebiliriz. Böylelikle Tarih Turizminin sağlayacağı gelirler ile daha refah bir Türkiye olacaktır.
Üzerinde yaşadığımız güzel ülkemiz Türkiye Dünya üzerindeki konumu nedeni ile tarihin her döneminde burayı almak, sahip olmak, yerleşmek için mücadele etmiş ve çok zengin bir tarih geçmişine sahip medeniyetler Anadolu yarımadasında hatıralar, eserler, emanetler bırakmışlardır.
Neden burada olmak istemişler?
Çünkü bir günde dört mevsim yaşanacak bir ülkedir Anadolu;
Dünya üzerinde verimli arazilere, su kaynaklarının , nehirlerin çokluğu ile sayılı bir ülkedir Anadolu;
Anadolu, coğrafi ve jeopolitik konumunun doğal bir sonucu olarak, tarihin ilk döneminden itibaren önemli ticaret yollarının geçtiği bir merkez konumunda olmuştur. Tarihin en eski ticari yollarına sahip olan Anadolu, bu durumun doğal bir sonucu olarak bir çok kültür ve medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
İpek yolu , Baharat Yolu , Kral yolu gibi tarihi yollar ve buralardaki konaklama yapıları, hanlar, hamamlar, ribatlar,hala yaşamaktadırlar.
Üç tarafı denizle çevrili tarihi bir yarımadada olan Ülkemiz sadece Denizlerdeki zengin besin kaynakları yanında yer altı zenginlikleri (doğal gaz, petrol değerli madenler) yönünden de insanlığın her döneminde yerleşim yeri olarak tercih edilmiştir.
TARİHİ ESERLERİN TANITIMI İÇİN MARKA KENT OLUŞTURMA
Kent markalaşması kavramının temelini destinasyon (gidilecek yer) markalaşması oluşturmaktadır.
Destinasyon, kısacası gidilecek /varılacak olan yer olarak tanımlanmaktadır (TDK).
Bir turistik tesis, bir köy, bölge, ülke, bir kaç ülke grubu, hatta bir kıta turistik destinasyon olarak tanımlanabilmektedir.
Destinasyonun başarısını etkileyen en önemli unsurlar:
Doğru konumlama ve uygun çekici bir imaj ile yaratılan güçlü bir markadır Destinasyon pazarlaması giderek dünya çapında son derece rekabetçi hale gelmektedir. Destinasyonların ürün farklılaştırmasına ve yerel kamu ve özel sektör arasındaki ortaklıkları geliştirmesine ihtiyacı vardır. Yeni teknolojiler ve internet avantajı aynı zamanda görüş açılarını artırma, maliyetleri düşürüp, yerel işbirliğini sağlama ile rekabet duygusunu artırmak için destinasyonları hedef almıştır.
Marka kent oluşturma turistik açıdan çekicilikler, bölgesel değerler, semboller ve yapılar önemlidir. Destinasyonların en önemli özelliklerinin doğal ve kültürel çekicilikler olduğunu belirtilmiştir.
Herhangi bir bölgenin turizm bakımından gelişebilmesi ve kalkınma düzeyinin gerçekleşebilmesi için bölgesel kültürel değerlerin (arkeolojik eserler, anıtlar, folklor ve festivaller ) analizi, turistik arz verileri envanteri çıkarılması, bölgenin diğer bölgelere göre sahip olduğu farklı turizm ürünlerini ortaya konulması, turistik ürünün tanıtımı konularına önem verilmelidir.
Kentle ilgili öncelikle nasıl bir imaj oluşturulacağı hususu belirlenmiş olmalı ve daha sonra bu imajın oluşumuna yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Kentlerin global şehir durumuna gelmesi için stratejilerinin bir parçası olarak kültürel semboller geliştirmeli ve bu süreçte semboller milli ve kentsel kimliğe uygun geliştirilmelidir.
Türkiye'de kültürel zenginliğin, bölge kalkınmasına aktif katkı sağlaması ve bu katkının geniş tabana yayılması için turizm sektörünün yeni bir yaklaşım ile ele alınması gerekmektedir. Bu amaçla, herhangi bir yöreyi başka bir yerden farklı yapan ayrıcalıklarının doğru olarak tanımlanmasının ve bunların hangilerinden, ne şekilde yararlanılarak, turizm amaçlı kullanabileceği konusunda yönlendirmenin gerekli olduğu, yaşanmış deneylerden açıkça anlaşılmaktadır.
Dünyada birçok kentin artık markalaşmakta olduğunu belirtmiş ve Türkiye'nin bu markalaşmanın gerisinde kalmaması gerekliliğini vurgulamıştır.
Örnek: Paris; aşk ya da moda kenti olarak, Rio de Janeiro karnaval kenti olarak algılanmakta ve bu yönde markalaşmaktadır.
RESİM 3: PARİS- EYFEL KULESİ
Yapılan araştırmalar incelendiğinde marka kent oluşturmada sembol yapıların kentlerin markalaşmasına etki ettiği belirlenmiştir. Bu çerçevede “Kentlerdeki sembol yapılar kentin marka olmasını etkiler.” Sözü geçerli olmaktadır.
RESİM 4: BREZİLYA -RİO
Çekicilikler, turizm sektörünün vazgeçilmez unsurlarıdır. Destinasyon seçiminde çekiciliklerin önemli bir yeri vardır ve seyahat motivasyonunun temelini oluştururlar. Bunları öne çıkarma çalışmaları yapmalıyız
Çekicilikleri doğal, tarihi, kültürel ve yapım çekicilikler olarak ayırabiliriz.
- Doğal çekicilik örnekleri; denizler, dağlar, ormanlar, göller, nehirler, bitki ve hayvan türleridir.
-Tarihi çekicilikler; kaleler, eski yerleşim alanları, eski evler ve eski ticaret merkezleri, savaş alanları gibi geçmiş hakkında bilgi sunan ve geçmişi yansıtan alanlardır.
-Kültürel çekicilik unsurları müzik ve folklor, el sanatları, mutfak ve yemek, festivaller, din, geleneksel yaşam biçimi, müzeler, mimari, turistler için keşfedilmeyi bekleyen kültürel çekiciliklerdir. Kültürel çekicilik taşıyan bir destinasyon, ziyaretçinin yaşamını sürdürdüğü yerden farklıdır, farklı olmalıdır..
- Yapım çekiciliklerine turistlere yönelik olarak üretilmesi koşuluyla, destinasyona özgü ürünler ve bunların üretim yöntemlerinin sunumu da eklenebilir.
**Turizm pazarı göz önüne alındığında, marka olmuş bir destinasyon bol turist çeker ve ülkeye bol döviz kazandırır. Türkiye açısından konuya bakıldığında, destinasyon temelinde markalaşmanın henüz yeterli düzeyde ilgi görmediği ve bunun sonucunda markalaşmanın getireceği faydalardan yararlanılamadığı görülmektedir. Oysa destinasyon markalarının uluslar arası pazarda, turistler tarafından fark edilebilen güçlü bir kimliğinin olması destinasyona ve içinde bulunduğu ülkeye büyük faydalar sağlayacaktır.
RESİM 5: İSTANBUL KÖPRÜ
*Destinasyonu markalaştırmaya dönük çabaların faydalarından ilki, destinasyonun paydaşlarının yaşadıkları bölgelerinin gücü, zenginlikleri ve potansiyelinin farkına varmaları olacaktır. Bunun yanı sıra, bu ilk aşamada destinasyonun zayıf ve gelişmesi gereken nitelikleri de ortaya çıkacaktır.
İkinci olarak, destinasyonun içinde bulunduğu pazarın genel durumu değerlendirilerek fırsatlar ve zorlukları tespit edilecektir. Pazardan elde edilen bu bilgiler ile, destinasyonun sahip olduğu kaynakların eşleştirilmesi sonucunda, destinasyon uygun bir şekilde konumlandırılacak ve tüm paydaşları için yüksek değer yaratır bir duruma gelecektir .
Destinasyon temelinde markalaşma, ülke için temelde ürün çeşitlendirmesi faydası getirir. Ziyaretçisi ile özel ve yoğun bir iletişim kurabilme potansiyeli olan destinasyon markaları, öncelikle bölgenin ekonomisine, toplamda da ülke ekonomisine olumlu katkılar sağlar.
Ürün çeşitlendirmesi fonksiyonu, ülkelere, niş turizm taleplerini de eğerlendirme olanağı sunar. Böylelikle bir destinasyon, ülke markasından bağımsız olarak kendi markası aracılığı ile iletişime geçerek, müşterilerine değer üretebilir.
Örneğin Antalya – Belek, katma değeri yüksek bir turizm türü olan “golf turizmi” ile öne çıkmıştır. Markalar (destinasyonlar) hükümetin değil, ait olduğu ülkenin göstergesidir. Türkiye’nin ya da Belek’in göstergesidir. Bu göstergeler, markalar desteklenmeli ve bunlara saygı duyulmalıdır .
RESİM 6: BELEK GOLF
KENT MARKALAŞMASI:
Şehirler kültürel mirasın yoğun olduğu ve çok olduğu merkezlerdir. Şehirler önemli destinasyon olmanın yanı sıra en büyük turistik kaynaklardır .
Bir kent; kolay erişebilirlik, sunduğu mali olanaklar, kültürel ve tarihi mirası, kentte düzenlenen etkinlikler, görünümü, iklimi, diğer kentlerle benzer ve farklı yönleri, kent için yürütülen pazarlama ve iletişim çalışmaları gibi unsurlara bağlı olarak marka kent olma potansiyeli taşır.
Rekabetçi dünyada, her şehirde rekabet avantajları ve yerel potansiyeller üzerine odaklanılmış stratejik bir yaklaşım söz konudur Kentler, bölgeler, eyaletler ve ülkeler paydaşlarının ilgisini çekmek amacıyla pazarlama ve markalama tekniklerini gittikçe artırmaktadırlar. Bu da yeni terimlerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır; kentsel tanıtım, şehir pazarlaması, destinasyon markalaması, kent markalaşması vb.
Kent markalaması, kısacası ürün markalamayı kentler üzerinde uygulamak olarak tanımlanabilmektedir . Ancak burada önemli bir ayırım bulunmaktadır. Ürün için uygulanan markalama çalışmalarının kent için aynen uygulanması yanlıştır. Çünkü kentler ürün değildir, hükümet üretici değildir ve kullanıcısı müşteriler değildir.
RESİM 7: KIZ KULESİ
**Çağdaş küreselleşmiş bir ekonomide, şehirler büyük bir rekabet içindedirler ve yatırımcılar, işletmeler turistleri çekmek ve vatandaş memnuniyetini arttırmak için çalışmaktadır. Kentler arası rekabetin artması pazarlama harcamalarını yerel gelişim stratejileri üzerine odaklanmasına sebep olmuştur. Bölgesel pazarlamanın en önemli kısmı kentsel pazarlamadır.
Her şehir destinasyonu farklı kimliğe sahiptir ki, bunun anlamı şudur; araştırmacılar ve planlamacılar farklı planlama stratejileri geliştirecektir. Ülkeyi oluşturan şehirlerin her birinin kendine ait ön plana çıkan farklı yönleri olduğundan, insanların zihninde bir ülke için, tutarlı bir algı oluşturmak neredeyse olanaksızdır. Bu özellikle turizmde belirgindir.
Örnek: İnsanlar tatil için Fransa’ya, İtalya’ya gitmiyor. Paris’e, Venedik’e, Dubai’ye gidiyor. Ülkelere burada düşen en büyük görev ise, şehirlerinin markalaşmasının önünü açmak ve markalaşan şehirlerin ülke ekonomisine katkısını arttırmak için doğru politikalar üretmek olarak görünüyor.
RESİM 8: VENEDİK
** Marka Kent kavramı veya şehri markalaştırmak kavramları ilin merkezi ile ilintilidir. İlin sınırları içerisinde tüm dünyanın görmek isteyeceği doğal ve tarihi yerler bulunabilir. Bu lokasyonlar dünyada ilgi görüyor ve bol turist çekiyor olabilir. Böyle olduğu halde ilin merkezi bu ilgi ve turistten faydalanamıyorsa Marka Kent” olgusundan bahsedilememektedir.
RESİM 8
RESİM 9 BAE
RESİM 10: PAMUKKALE
Örnek:
İl sınırları içerisine turist çekmeyi başarmış, fakat merkezine turist çekmeyi başaramamış birçok il bulunmaktadır. Kapadokya-Nevşehir, Pamukkale-Denizli, Bodrum-Muğla buna örnektir.
RESİM 11: ÜRGÜP –GÖREME
“Marka Kent” kavramı tüm ile değil, ilin merkezine (kente) yatırımcı, alıcı ve turist çekmeye odaklanır. Bu sebeple “Marka Kent” olmaya çalışan illerin kent dışında, ama il sınırları içerisinde olan yerlere yatırım yapması bir girişimden öteye geçemez. Bu tip girişimler “Marka Kent” projesine çok az katkıda bulunur. Tabi ki bir şehrin Valisi, Belediye Başkanı ve diğer şehir ileri gelenleri il sınırlarındaki her yerin güzelleşmesini ve dünyaca ilgi çekmesini isteyebilir. Bunun için plan ve projeler yapabilir veya yapılan plan ve projeleri destekleyebilirler. Ama Marka Kent olma iddiasındalarsa, güzelleştirmeye ve dünyanın ilgisini çekmeye merkezden başlamaları yerinde olacaktır.
** Marka Kent olmak için öncelikle kentin dışa açılması gerekir. Yabancı yatırımcıları, alıcıları ve turistleri sürekli artan bir ivme ile şehre çekebilmek gerekir. Bunu, yani Marka Kent olmayı başarabilmek için 4 adım öngörülmektedir:
1-Kent merak ettirilmelidir; ilgi çekici bir özellik sayesinde kent sürekli gündeme getirilmelidir. Medyada görünürlük ve fısıltıdan etkin ve yoğun bir şekilde yararlanılmalıdır. Medyada görünürlük: Basında, televizyonda ve internette şehrinizden çeşitli vesileler ile bahsedilmelidir.
RESİM 12:GALATA KULESİ
2. Kente gelenlere misafirperver davranılmalıdır, şehre gelenlere kendi kültürümüzü dayatmamalı, onların kültürlerine göre hizmet üretilmelidir. Kent yabancıların da kullanabileceği şekilde yapılandırılmalıdır. Hemşeriler yabancı konuk ağırlamak için motive edilmeli ve eğitilmelidir.
3. Kentte sanayi ve ticaret kolaylaştırılmalı ve kümelenmelidir; Sanayi ve hizmet sektörleri kategorik olarak konumlandırılmalıdır. Yatırım ve ticaret bürokrasisi azaltılmalıdır. Fuar ve kongrelere önem verilmelidir. İş dünyasına rehberlik edecek ajanslar kurulmalıdır.
4. Keyifle yaşanılacak bir kent ortamı yaratılmalıdır; Kenti güzelleştirmeye, kentsel dönüşümü tamamlamaya çalışılmalıdır. Ama bu faaliyet kenti markalaştırmak için en öne koyulmamalıdır. Şehrin gelişim planlarını tamamlamak, kentsel dönüşümünü sağlamak, Marka Kent olmak için yeter şart değildir. Kentsel eksikliklere rağmen “Marka Kent” olunabilir.
Markalama çalışmaları, turizm sektörünün önde gelenleri ve bu işin uzmanları, akademisyenler, bilim insanları ile konuşmanın yanı sıra mutlaka yöre temsilcilerini de katarak, belediye başkanlarını, sivil toplum örgütlerini, öğretmen derneklerini, kadın kuruluşlarını, çevre kuruluşlarını, farklı kuruluşları vs. katarak, topyekün bir seferberliğe dönüştürülmelidir . Kent markalama çok yönlü çalışma gerektiren, uzmanlık gerektiren bir iştir. Bir çok kurum ve kuruluşu bu markalama sürecine katmanın yanında halkında fikirleri ve desteğine ihtiyaç bulunmaktadır. Kent markalama, stratejik plan gerektirip uygulanması titizlikle yapılarak, kontrolü sağlanmalıdır.
“Marka” günü kurtarmak değil, “yarını “inşa etmektir”. Bu doğrultuda 3 tane yapılması gereken önemli plan vardır.
- Birincisi, şehir, yöre ne yapabilir? Tarih, kültürel miras, coğrafi yapısını kullanabilir.
- İkincisi, “coğrafi işaret” (sembol) çok önemli bir kavramdır ve bir yöreye özgüdür. Nadide rakipsiz, orada yetişen bir ürün ya da kaynaktan çıkan bir maden olabilir.
-Üçüncü, “üretim kabiliyeti” bir yöreye yerleşik bir ürün kabiliyeti olabilir. Bunu birçok yöre yapmaktadır. Bir yöre havlu- bornoz üretmektedir diğeri mobilya.
Kent markalaşmasında başarının şartlarına kısaca markanın
• Kentin fiziksel ve tarihsel kapasitesi gibi değerleriyle uyumu,
• Net belirlenmiş bir hedef kitleye yönelmesi,
• Kentin kalkınmasını desteklemesi – çünkü ancak böylece geniş katılım
desteğine ulaşabilir –
• Çekici, inanılır ve farklılaştırıcı bir imaj tasarlanması,
• Görsel semboller belirlenmesi,
• Çekici bir kavram, çarpıcı bir slogan ve logo belirlenmesi tüketici zihninde
muhakkak yer alması gereken noktalardır.
**SEMBOL ve KENT SEMBOLÜ
Ürünün sembole ihtiyacı olduğu bilgisinden yola çıkarak, kentlerin de markalaşma sürecinde sembole ihtiyaç duyduklarını söylenebilir. Çeşitli kentlerin sembollerine bakıldığında ise farklı kültürel değer (Valencia; boğa güreşi, Rio; festival) ve unsurların yanında kentsel mimari ve yapılarında sembol olarak yer aldığını görülmektedir.
RESİM 13: İSPANYA BOA GÜREŞİ
Sembol, "nesne yada fikir gibi başka bir şeyin yerine geçen işaretler" olarak açıklanabilir.
RESİM 14: RİO FESTİVAL
Marka yapılandırırken, ikonlar ya da semboller çok önemlidir. Reklamcılıkta sembolleri, karakterleri, hatta hayvan şekillerini bir markayla özdeşleştirmeye yönelik ikonlar (simgeler, semboller) kullanılmıştır.
Örnek: Malboro adamı ve baloncukları marka simgesi yapan gazoz markası Schweppes akla getirilebilir.
RESİM 15: MARLBORO
Marka Kent olmak için şehrin alamet-i farikasının (farklılık göstergesini) bulunması ve ona bir öykü ile kimlik kazandırılması gerekir. Semboller, temel değerler ile ilişkilidir. Eğer kent, bir araya geldiklerinde bütünü oluşturan farklı parçalara sahip bir yapı ise; anıt yapılar da şehrin en önemli parçalarıdır ve kentler genellikle o ikonlar (semboller) olmadan düşünülemezler.
Bir toplumu, bir ülkeyi, bir şehri, bir kurumu, bir işletmeyi, bir kişiyi, bir düşünceyi, bir ismi, bir markayı simgeleştirmek (sembolleştirmek); onu imza haline getirmek anlamındadır. Dünyadaki güçlü destinasyon markaları arasında Paris, New York, San Francisco ve Londra sayılabilir. Bu şehirler dünyada sembol yapıları ile hatırlanmaktadır. Şehrin adı sembol yapı ile özdeşleşmiş bulunmaktadır.
RESİM 16:Eyfel Kulesi
Eyfel denilince Paris akla gelmektedir. Şehre gelen turistlerin hemen hemen hepsi sembol yapıyı ziyaret etmeye veya görmeye çalışmaktadırlar. Sembol yapıyı ziyaret etmeden şehirden ayrılmak ziyaretçi açısından şehri ziyaret etmemek olarak değerlendirilmektedir .
RESİM 17: GoldenGateBridge-
Şehir ikonlarına (sembol) örnek sembollerden bazıları Monstar Köprüsü, Golden Gate, Tower Bridge ve Harbour Bridge'dir. Şehre gelen yabancı konuklara ilk bu binalar gezdirilir, çünkü bu yapılar bir anlamda şehrin görünen çağdaş yüzü konumundadır. RESİM 18: Mostar Köprüsü
RESİM 19: Harbour-bridge
Çekiciliklerin tanıtılması ve görsel sembollerin belirlenmesi gerekiyor. Big Ben, Eyfel Kulesi nasıl ki belli şehirleri aklımıza getiriyorsa yine Edirne, Amasya, Bursa gibi marka olarak önerilen kentleri de bir bakışta, birkaç saniyede hatırlatacak belli logolara, tanııtm materyallerine ihtiyacı bulunmaktadır .
RESİM 20: Tower Bridge
**‘Kültürel Miras’ terimi, binalar, anıtlar, manzara, kentsel alanlar, kırsallık, kalıntılar ve klasik ve çağdaş nesneleri içermektedir ve küreselleşme çağında bölgenin kimliğine ve markalaşmasına katkıda bulunur. Aynı zamanda sözlü geleneklerden yapılı ve edebiyatlar, görsel sanat, müzik ve sahne sanatları, folklor ve geleneksel sanatlar gibi maddi olmayan mirasları da vardır. Turizm, genel bir kalkınma stratejisinin bir parçası olarak tanımlandığında, tanımlama, koruma ve tarihi kaynakların iyileştirilmesi sürdürülebilir herhangi bir çaba için hayati önem taşımaktadır. Miras ziyaretçileri daha uzun kalırlar, her gün daha fazla harcama yaparlar ve bu nedenle de seyahat başına daha fazla ekonomik etkisi vardır. Bazı yerlerde kültürel miras turizmi önemli derecede katkıda bulunanlardan bir tanesidir. Miras turizmi doğru yapıldığında, en büyük yarar ziyaretçilerin değildir fakat bir takdir ve yerel tarih gururu yaşayan yerel halk için durum tam tersidir. İyi planlanmış ve iyi yönetilmiş yerel turizm programlarının etkisi yerel halkın yaşam kalitesinin geliştirilmesi ve yerel ekonominin iyileştirilmesi için önemlidir. Tarih, gelenek, yerel yaşam tarzı, sanat ve kültür maddi olmayan kültürel miras elementleridir ve çevre düzenini, yöresel mimariyi ve kültürel peyzaj elemanlarını şekillendirmektedir. Eyfel Kulesi, Empire State Binası (yılda iki milyon kişi ziyaret etmektedir), Buckingam Sarayı, emsali olmayan yapılardır. İngiliz köyleri, Amerikan gökdelenleri, Alman pazarları ve Fransız şatoları belirgin sembollerdendir. Hollanda, Eyfel Kulesi ve Big Ben gibi bir dönüm noktalarından yoksundur.
RESİM 21: Empire State Binası
Ziyaretçiler sembol yapılara ait hediyelik eşya satın almakta ve ülkelerine götürmektedirler. Aynı zamanda sembol yapılarda fotoğraf çektirmekte veya video kayıt yapmaktadırlar. Böylece sembol yapılarla ilgili kalıcı hatıralara sahip olmaktadırlar.
RESİM 22: Buckingam Sarayı
Ülkemizde de sembol yapı olarak kabul edilen yapılar bulunmaktadır. Örneğin Antalya için Yivli Minare ya da Kaleiçi, İstanbul için Sultan Ahmet Camii ya da Kız Kulesi sembol yapı olarak kabul edilmektedir. Ancak bu yapıların dünya çapında tanınmışlığı ve çok sayıda ziyaretçi çekme özellikleri sağlanmalıdır. Ülkemizde güçlü şehir markası oluşturmayı hedefleyen şehirlerimiz sembol yapı konumlandırmasını ele almaları gerekmektedir. Sembol yapı potansiyeline sahip minare, camii, kule, köprü, han veya modern tasarımlı bir yapı sembol yapı olarak konumlandırılabilir. Mimari yapılar bir takım öz değerleri genellikle logolardan çok daha inandırıcı bir biçimde belirtmeye yarar. Beton, taş ve metalin, kağıt üzerinde mürekkeple ifade edilenden çok daha inandırıcı bir biçimde istikrar ve kendini adamışlığı ifade eden bir özelliği vardır.
RESİM 23: Antalya yivli minare cami
**Türkiye’de Marka Kent ve Sembol Yapılar
Bugün sahip olduğu kültürel, tarihi, doğal güzellikleriyle dünyada birçok ülkeden çok daha farklı ürün yelpazesine sahip olan Türkiye‘nin turizmden istenilen düzeyde pay alamadığı görülmektedir. Aslında bunun en temel nedeni Türkiye‘nin kendisiyle benzerlik gösteren ülkelerin ürünlerinden farklılık yaratamamasıdır. Türkiye şimdiye kadar kullanmayı başaramadığı, kültür, kongre, yat, termal, din, sanat, mimari, ekoloji, spor, gastronomi, kayak vb. alanlarda büyük potansiyele
RESİM 24: Sultan Ahmet Cami
sahiptir. Bu noktada ürünlerin farklılığını ortaya koymada etkili bir yöntem olarak markalama ön plana çıkmaktadır. Bunu yaparken de genel bir Türkiye Markası çizmek yerine daha özele indirgenmiş destinasyonların oluşturduğu ortak bir marka haline gelinmesi gerekmektedir. Uluslararası turizm pazarında Türkiye’nin en çok bilinen destinasyonları, reklâmdan çok kendilerine has coğrafi, kültürel vb. potansiyelleri, fiziksel nitelikleri ve sundukları benzersiz (unique) değerler ile öne çıkmıştır.
RESİM 25: Kız Kulesi
Örneğin; İstanbul, daha çok stratejik önemi bulunan bir kültür ve uluslararası ticaret merkezi; Antalya deniz, kum, güneş üçlemesiyle özellikle kuzey ülkelerinden gelen ziyaretçiler için kitle turizminin merkezi; Bodrum, eğlence merkezi; Kapadokya, benzersiz doğal yapısı, dini ve tarihi yönüyle bir kültür merkezi; Antakya tüm dinler için kutsal bir merkez; doğuda Mardin orijinal kültürü olan bir kent ve Diyarbakır, Mezopotamya’nın canlı olduğu dönemlerden bir önemli yerleşim olarak tanınmış ve bu değerleri ile talep görmektedirler.
Bugün Türkiye denildiğinde birçok turist için hiçbir şey ifade etmezken İstanbul, Uludağ, Antalya, Kapadokya ve Bodrum gibi destinasyonlar kendilerine has coğrafi konumları, kültürleri ve fiziksel özellikleri ile ön plana çıkmış ve belirli bir marka olma yolunda Türkiye‘deki birçok destinasyona göre önceliği olan yerler
olmuşlardır. Ancak düşünüldüğünde Türkiye‘nin turistik değerleri sadece sayılan bu yerlerden mi ibarettir? Peki bu destinasyonlar uluslararası alanda marka olarak algılanmakta mıdır?
Uluslararası alanı bir an için düşünmeyecek olursak acaba Türkiye‘de yaşayan insanların ülkelerinin turistik değerlerinden haberleri var mıdır? Bu noktada bu soruları çoğaltmak mümkündür, fakat vurgulanmak istenen nokta Türkiye‘nin kendine has değerlerini farklılaştırarak piyasaya sürmede yaşadığı zorluktur. Bu sorunun aşılabilinmesi için ise markalamaya verilen önemin arttırılması gerekmektedir. Yaşanan yoğun rekabet şartları içinde, her destinasyon için markalaşmanın önemi artmıştır. Turizmden elde edilen faydaları sürdürülebilir kılmak için müşterilerin zihninde olumlu, ancak gerçeklerle bağdaşan güçlü bir marka imajı oluşturmak gerekmektedir. Potansiyeli bulunmakla beraber, bu potansiyellerini harekete geçiremeyen destinasyonların da dünya pazarına sunulması ve yerel ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Bu ise destinasyonların planlı ve koordineli bir şekilde markalaşmaları ve turizme konu fiziksel nitelik ve değerlerini bağımsız bir marka altında sunma çabaları ile Mümkün görünmektedir.
RESİM 26: Çingene güzeli mozaiği-Antakya Müzesi
Örnekler:
Antakya’nın ünlü yapısı Arkeoloji Müzesinden bir mozaiğe yer vermiştir. Mozaik koleksiyonlarının zenginliği yönünden Tunus'daki Bordo Müzesi'nden sonra, dünyanın 2. büyük müzesidir. 34 binin üzerinde esere sahiptir. Antakya ve çevresindeki kazı ve araştırma alanlarından gelen eserler, buluntu yerlerine göre sergilenir. 7 oda, 2 salon ve bahçesinde sergilenen yapıtlar Yontmataş, Yenitaş, Bakır taş, Sümer, Asur, Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Anadolu-İslam ve Osmanlı dönemlerini kapsar. 127 panoda farklı mozaik eserleri sergilenir. Yer darlığı sebebiyle 100'ün üzerindeki mozaik eser depoda bekletilmektedir. Antakya Arkeoloji Müzesi'ni geçtiğimiz 2018 yılı 476.420 kişi ziyaret etmiştir (kültür Müdüdrlüğü). Kentlerde bulunan ve tek başlarına kayda değer sayıda ziyaretçi çekebilen önemli kentsel yapılar sembol değeri taşımaktadır.
Bu doğrultuda incelenmeleri gerekliliğinin yanında tanıtımlarına gereken önem gösterilmelidir. Tanıtımlarda son zamanların etkin tanıtım araçları olan; internet, sosyal medya ve bilhassa youtube gibi video paylaşım siteleridir. İzleyici kitlesi milyarlarla ifade edilen bu paylaşım sitelerini akılcı bir şekilde kullanıp hedef kitleye ulaşmalıyız.
Ayrıca Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 Stratejik Planında İstanbul, İzmir, Ankara ve Antalya kentleri marka kent olarak kabul edilmiş ancak geliştirilmesi gerekliliği vurgulanmış ve çalışmalar devam etmektedir.
KAYNAK:
-MARKA KENT OLUŞTURMADA SEMBOL YAPILARIN DEĞERLENDİRİLMESİ (EMİN, Necibe Yüksek Lisans,)
-KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TANITIM.
FOTOĞRAFLAR: EROL ŞAŞMAZ (BAZILARI İNTERNET SİTELERİNDEN ALINTI) |
TARİH VE KÜLTÜR TURİZMİ Fotoğraf Galerisi
| | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | | |
|